22 Ağustos 2011 Pazartesi

Bilmeniz gereken bazı gerçekler...


Blogun ilk yazısını yazmadan önce ilerleyen günlerde kimin kaleminden (klavyesinden) bu yazıları okuyacağınızı bilmek istersiniz diye düşündüm. Korkup kaçmak yok ama. Söz mü?

Herhangi bir müzik aleti çal(a)mıyorum.

Nota bilmiyorum. Sol anahtarı sanırım adı, o şeyi çizemiyorum bile.

Sesim kötü. Öyle diyorlar. Ama bu benim duşta hayali milyonlara konser vermemi elbette engellemiyor...

Yerli müzik- Yabancı müzik ayrımı yapmıyorum fakat her mırıltının da müzik olmadığını biliyorum. Ben bile anlayabiliyorum bunu yani. Neyse dürüst olalım, çok nadir yerli müzik dinliyorum. Üzgünüm ama böyle...

Bilmediğim dillerde şarkı dinliyorum ama ne kadar keyif aldığım muamma.

Pek dinlemediğim birkaç tür var bunların arasında öne çıkanlar rap ve böğürtülü metal. Ama çok isterseniz, bi' dinlesen seversin derseniz denerim.

Film müziklerine ayrı bir sevgim var.

Müzik dinleyeceğim zaman İpod'dan dinliyorum, genelde.

Radyo dinlemeyi çok ama çok seviyorum.

Sık sık konserlere gidiyorum. Evet bilet fiyatları bazen çok yüksek ama bazıları gerçekten kaçırılmayacak fırsatlar oluyor.

"Müzik ve Ben" temalı en gizli sırlarımı okudunuz. Umarım arkanıza bakmadan kaçıp, sonsuza kadar bir daha bu bloga uğramamayı düşünmüyorsunuzdur.

En kısa zamanda görüşmek üzere!

1 yorum: